Yaz seyahat sezonu tüm hızıyla devam ediyor ve yakında kendi “ofis dışında” mesajınızı oluşturmayı planlıyor olabilirsiniz.
Ancak aşırı çalışma kültürüne ve ücretli tatil süresini garanti eden sıfır ulusal yasaya sahip olan ABD’de, insanlar kendilerine verilen izin günlerini kullanmakta zorlanıyorlar. Ortalama bir Amerikalı, her yıl masaya 9½ tatil günü bırakır ve izin aldıklarında, çoğunluk çalışmayı bırakamayacaklarını söyler.
Tatilde iş mesajlarını kontrol etme isteği, Norveç’in Oslo şehrinde yaşayan ve sosyal medya yöneticisi olarak çalışan 28 yaşındaki Lene Vindenes için bile zor. Pek çok Avrupalı işçi gibi onun da kanunen cömert miktarda ücretli izne hakkı var.
Şirketi yılda 25 ücretli tatil günü garanti ediyor ve yaz aylarında Haziran ve Ağustos ayları arasında üç hafta tatil yapması gerekiyor. Bir keresinde Avrupa’yı dolaşmak için dört haftalığına yola çıktı.
Mesai dışındayken e-postaları kontrol etmemenin “gerçekten zor” olduğunu ve haftalar sonra geri dönmenin “her zaman bunaltıcı” olduğunu kabul ediyor.
İşte OOO olmaya nasıl hazırlandığıyla ilgili en iyi dört ipucu.
1. Müşterilerinize sizden neye ihtiyaçları olduğunu sorun
Ne zaman uzakta olacağınızı patronunuza ve ekibinize bildireceğiniz gibi, Vindenes de yakın çalıştığı kişilere e-posta göndermesinin adetten olduğunu söylüyor. tatil planları hakkında. Bu sürece planlanan izninden bir ay önce başlar.
“Müşterilerime genellikle izin alacağımı bildirmekle başlarım ve onlara bilmem gereken yaklaşan projeleri olup olmadığını sorarım” diyor.
Müşterilerinin önceliklerinin ne olduğunu bilmesi ve ardından o dışarı çıkmadan önce neleri tamamlayabileceğini, o yokken diğer meslektaşlarının neler yapabileceğini ve o dönene kadar nelerin bekleyebileceğini anlaması ona yardımcı olur.
2. Bir iş arkadaşı kapsama planı hazırlayın
Vindenes, tatilden önce onu en çok rahatlatan şeyin “hem şirketin hem de iş arkadaşlarımın arkamda olduğunu” bilmek olduğunu söylüyor.
O ve ekibinin “çok net rutinleri” var “Norveç’te birbirimizin boş zamanlarına saygı duyuyoruz ve acil bir durum olmadıkça o kişiyle gerçekten iletişime geçmek istemiyoruz” şeklindeki ortak anlayışla, kimse yokken her şeyin sorunsuz ilerlemesini sağlamak.
Tatilinden bir hafta önce Vindenes, meslektaşları için devam etmekte olan şeyler hakkında devir teslim materyalleri hazırlayacak, “böylece onlar iyi bilgilendirilecek ve gerektiğinde kolayca devreye girebilecekler.”
3. Patronunuzun işlerin nerede olduğunu bilmesini sağlayın
Son olarak, ofis dışında olmaya yaklaştığında, Vindenes patronuna projelerle ilgili bir durum güncellemesi verecek.
Bu şekilde, PTO’dan önceki zamanının geri kalanına nasıl öncelik verileceği konusunda herhangi bir fikir verebilir veya gerekirse devreye girip yardım edebilir.
Vindenes, o gitmeden önce işleri toparlamak için net ve gerçekçi bir plana sahip olduğundan emin olur. “Bitmemiş projeleriniz varken tatile çıkmak zor, bu yüzden kendi iyiliğim için elimden geldiğince bitiriyorum ki tatilime vicdanım rahat girebileyim.”
4. Ofis dışı durumunuzu ayarlayın ve tüm bildirimleri kapatın
Vindenes, birkaç haftalık hazırlık çalışmasının meyvesini verdiğini söylüyor: “Çevremdeki herkesin -müşterilerin, iş arkadaşlarının ve yöneticilerin- iyi bilgilendirilmiş olması önemli. Bu, benimle iletişime geçme şanslarını en aza indiriyor” diyor. “Ayrıca net bir ‘ofis dışında’ otomatik yanıtı almaya çalışıyorum, bu da müşterilerimin ben yokken kiminle iletişim kurabileceklerini bilmelerini kolaylaştırıyor.”
Ardından, e-posta, mesajlaşma ve işle ilgili diğer uygulamalardaki bildirimleri kapatacaktır.
Vindenes, yapılacak işlerin ötesinde, izin almayı teşvik eden bir ortamda çalışmanın yararlı olduğunu söylüyor.
“Beyin cerrahı olmadığımın da çok farkındayım” diyor. “Pazarlama yapıyorum. Kimse ölmeyecek.”
Bir tatilden sonra, Vindenes meslektaşlarından kaçırdıklarını yakalamasına yardım etmelerini isteyecek ve “500 e-postayı incelerken daha düzenli ve daha az bunalmış hissetmek” için aciliyete göre önceliklendirilmiş bir yapılacaklar listesi yapacak.
Avrupa tatil zihniyeti
